22 Eylül 2013 Pazar

KENDİNİ SEVMEK


Hayır, bunalımda değilsin; sadece dalgınsın.  İçindeki hayatın dalgınlığı bu. Ve bir de seni çevreleyen hayatın  dalgınlığı: Yunuslar, ormanlar, denizler, dağlar, ırmaklar…

Kardeşinin düştüğü yere sakın düşme; bir insana üzüleceğine, dünyada 6 milyar insanın yaşadığını düşün.
Hem sonra, yalnız yaşamak o kadar da kötü bir şey değil. Örneğin bana  tek başıma yaşamak iyi geliyor. Ne yapmak istediğime tek başıma karar  verebiliyorum ve yalnızlığım sayesinde kendimi tanımayı öğrendim ki,  yaşamak için bu çok önemli.
Babanın 70 yaşına gelince kendini yaşlı hissettiği için düştüğü yere  düşme. Baban Musa’nın 80 yaşında bir kavme rehberlik ettiğini,  Rubinstein’ın 90′ında Chopin’i yorumladığını unuttu.
Hayır, bunalımda değilsin; sadece dalgınsın. O nedenle de bir şeyler  yitirdiğini sanıyorsun. Oysa imkansız bir şey bu, çünkü sahip olduğun  her şey sana verildi. Başındaki tek saç kılını bile kendin uzatmadın, o  nedenle hiçbir şeyinin sahibi değilsin. Üstelik hayat senden bir şeyler  alıp götürmüyor, seni bir şeylerden kurtarıyor. Daha yükseklere  uçabilmen, mükemmelliğe ulaşabilmen için seni hafifletiyor. Beşikten  mezara kadar hep okuldayız ve senin sorun dediklerin aslında gördüğümüz  dersler.
Hayır, kimseyi yitirmedin; ölen sadece bizden biraz önce gitti, çünkü orada hepimiz buluşacağız. Üstelik,  sevginin en güzel yanı, hep kalbinde olması. Kim İsa’nın öldüğünü  söyleyebilir? Ölüm yok, sadece taşınmak var. Ve öte tarafta seni harika  insanlar bekliyor: Gandi, Michael Ange, Walt Whitman, Aziz Augustin,  Teresa Ana, anneannen ve de yoksulluğun insanı sevgiye daha da  yaklaştırdığına, çünkü paranın insanı birçok şeyden uzaklaştırdığına ve  bizleri birbirimizden kuşkulanır hale getirdiğine inanan annem.
Sadece sevdiğini yap, mutlu olduğunu göreceksin. Sevdiğini yapan  başarmaya mahkumdur. O başarı da vakti saati gelince ortaya çıkacaktır,  çünkü orada olması gerektiği an kendiliğinden orada olacaktır. Hiçbir  zaman zorunluluktan ya da uzlaşmak adına yapma; sadece sevgi için yap. O  zaman keyif içinde yaşayacaksın ve o keyifle her şey mümkün olacak. Ve  de hiç çaba harcamayacaksın. Çünkü hayatın doğal gücü seni harekete  geçirecek. Eşimin ve kızımın içinde bulunduğu uçak düştüğünde beni de  hayatın o doğal gücü ayağa kaldırdı. Doktorlar en fazla 3-4 ay ömür  biçtiklerinde beni hayatta tutan da o doğal güç oldu.
Tanrı sana bakmanla yükümlü tuttuğu bir insan verdi. O insan sensin.  Önce kendini özgür ve mutlu kılmalısın ki, sonra başkalarıyla gerçek  hayatı paylaşabilesin.
Kendinle barış, aynada kendine bak orada gördüğün insan Tanrı’nın  eseridir. Hemen o an mutlu olmaya karar ver, çünkü mutluluk bir  kazanımdır.
Üstelik mutluluk bir hak değil görevdir; çünkü sen mutsuz olursan, seni  sevenleri de üzeceksin. Unutma, yaşamak için yeteneği ve cesareti  olmayan bir kişi, bir tek kişi, 6 milyon insanı öldürttü.
Sevinmek için o kadar çok fırsat var ve dünyadaki yolculuğumuz o kadar  kısa ki, acı çekmek zaman kaybından başka bir şey değil. Kışın karı,  baharın çiçekleri, Perugia çikolatası, Fransız baget ekmeği, Meksika  takosu, Şili şarabı, denizler, dereler, Brezilya’nın futbolu, Binbir  Gece Masalları, İlahi Komedya, Don Kişot, Pedro Paramo, Manzanero’nun  bolerosu, Whitman’ın şiirleri, Mahler’in, Mozart’ın, Chopin’in,  Bethooven’in müzikleri, Caravaggio’nun, Rembrandt’ın, Velasquez’in,  Picasso’nun ve Tamayo’nun tabloları… Yaşama sevinci veren o kadar çok  şey bulabilirsin ki.
Ve kansere ya da AIDS’e yakalanırsan ortaya iki sonuç çıkabilir ki ikisi  de geçerlidir: O kazanırsa, seni acıkarak, üşüyerek, uykusu gelerek,  ‘Canım çekti, haklıyım, şüphelerim var’ gibi vıdı vıdılarıyla sana  eziyet çektiren bedeninden kurtarır. Yok, sen kazanırsan, daha  alçakgönüllü, daha müteşekkir olursun ve bu da seni kolayca mutlu eder.
Hayır, bunalımda değilsin; sadece şaşkınsın. Sana ihtiyacı olan çocuğa  yardım et ki, o çocuk da oğlunun yol arkadaşı olsun. Yaşlılara yardım et  ki, sen yaşlandığında gençler de sana yardım etsinler. Ölçüsüz ver;  göreceksin, karşılığında sen de ölçüsüz alacaksın.
Sevginin objesine hatta sevginin kendisine dönüşecek kadar sev. Ve  birkaç cinayetin ve birkaç intiharın dengeni bozmasına izin verme; iyi  çoğunluktadır ama sessiz olduğu için fark edilmez. Bir bomba bir  okşamadan daha çok gürültü çıkarır ama her bomba için hayatı besleyen  milyonlarca okşama vardır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder