Dün yine yapayalnız dolaştım yollarda
Yağmurlarda ıslanan bomboş sokaklarda
Gözlerimde yaş kalbimde sızı unutmadım seni
Unutamadım unutamadım ne olur anla beni
Unutmak kolay demiştin alışırsın demiştin
Öyleyse sen unut beni yeter ki benden isteme
Gözlerimde yaş kalbimde sızı unutmadım seni
Unutamadım unutamadım ne olur anla beni
-Barış MANÇO / UNUTAMADIM
YALNIZLAR ELÇİSİ
''Önce hayaller ölür sonra insanlar.. '' "İnsanları tanıdıkça seveceksin, yalnızlığını...''
19 Haziran 2014 Perşembe
Ölmüş Babaya Özlem
Başucuna gelip, sana böyle haykırdığımda gözlerini açıyorsun
Biliyorum
Beni dinliyor, belki de bana bir şeyler fısıldıyorsun,
Biliyorum
Ama gücüm, ne toprağı yenip gözlerine ulaşmaya yetiyor,
Ne de fısıltılarını işitebiliyorum
Yine öğrettiğin gibi hissedebiliyorum
Yarın 18 şubat,
Sen gideli 6 sene oldu
Bana “elveda” demeden ilk gidişin
Bizleri öpmeden kapıdan ilk çıkışın
Gelirken alayım; bir şey lazım mı diye sormayı ilk unutuşun
Kravatını bile takmamıştın bu sefer,
Nereye gittin ki, bu kadar önemsizleşti alışkanlıkların?
Soğuk mu baba oralar?
Güneş bir nebze olsun dokunur mu gözlerine?
Of….of…. gözlerin beni çıldırtıyor.
En uzun, en anlamlı nutukları gözlerinden okudum hep.
Hala, evimizin duvarında bana neler anlatıyor neler…
Bir sen daha vardı gözlerinde senden öte
Bari biriniz kaldınız benimle çok şükür
Altı yıldır damarlarımda kaç tur attın kim bilir?
Sen damarlarımda dolaşıyorsun
İkimiz bunu biliyoruz ya, bu da yeter
Babam, buraları hiç merak etme
Tanrının, toprağın altındaki loşundan daha karanlık bu dünya
Bizim evde bir ben kaldım,
İki delikanlı da üniversiteyi bu yıl bitiriyorlar
Nasıl asiller, nasıl senin oğlun olduklarını anlatıyorlar
Her attıkları adımda, bilemezsin
Yarın üçümüzde geleceğiz başucuna
Bir de, sakın telaşlanma, bu üç kardeş hep el ele ve tek yumruk
Ne güzel dostların var babam,
Sana her geldiğimde, kimin koyduğunu bilmediğim çiçekler
Buluyorum küçük bahçende
Bizi arayıp soruyorlar, birileriyle tanıştırırken,
“Yeğenim” diye hitap ediyorlar “Sadığımın kızı”,
Seni anlatıyorlar sonra
“Tam bir Ankara delikanlısıydı” diyorlar. Övüyorlar, övüyorlar
Yine söylüyorum “Sen sağken de badem gözlüydün babam”
Yüksek dağlardaki uzak ağaç görüntülerine,
Bulutların karmaşasına
Dalgalara, yakamozlara, guruplara
Gece uzaklardan gelirken
Yol kenarlarındaki çalıların garip şekillenişlerine,
Minicik bir hareket eder mi diye duvardaki resmine,
Uyumak üzereyken gelen tıkırtıyla irkilip
Evin dört köşesine bakıyorum hep
Karşıma çıkarsın diye.
Lanet olsun, yoksun!
Bir gece rüyama gir baba, kucakla beni,ıslak ıslak bir öp be!
Çok özledim, çok özledim anlıyor musun?
Çok özledim.
Biliyorum
Beni dinliyor, belki de bana bir şeyler fısıldıyorsun,
Biliyorum
Ama gücüm, ne toprağı yenip gözlerine ulaşmaya yetiyor,
Ne de fısıltılarını işitebiliyorum
Yine öğrettiğin gibi hissedebiliyorum
Yarın 18 şubat,
Sen gideli 6 sene oldu
Bana “elveda” demeden ilk gidişin
Bizleri öpmeden kapıdan ilk çıkışın
Gelirken alayım; bir şey lazım mı diye sormayı ilk unutuşun
Kravatını bile takmamıştın bu sefer,
Nereye gittin ki, bu kadar önemsizleşti alışkanlıkların?
Soğuk mu baba oralar?
Güneş bir nebze olsun dokunur mu gözlerine?
Of….of…. gözlerin beni çıldırtıyor.
En uzun, en anlamlı nutukları gözlerinden okudum hep.
Hala, evimizin duvarında bana neler anlatıyor neler…
Bir sen daha vardı gözlerinde senden öte
Bari biriniz kaldınız benimle çok şükür
Altı yıldır damarlarımda kaç tur attın kim bilir?
Sen damarlarımda dolaşıyorsun
İkimiz bunu biliyoruz ya, bu da yeter
Babam, buraları hiç merak etme
Tanrının, toprağın altındaki loşundan daha karanlık bu dünya
Bizim evde bir ben kaldım,
İki delikanlı da üniversiteyi bu yıl bitiriyorlar
Nasıl asiller, nasıl senin oğlun olduklarını anlatıyorlar
Her attıkları adımda, bilemezsin
Yarın üçümüzde geleceğiz başucuna
Bir de, sakın telaşlanma, bu üç kardeş hep el ele ve tek yumruk
Ne güzel dostların var babam,
Sana her geldiğimde, kimin koyduğunu bilmediğim çiçekler
Buluyorum küçük bahçende
Bizi arayıp soruyorlar, birileriyle tanıştırırken,
“Yeğenim” diye hitap ediyorlar “Sadığımın kızı”,
Seni anlatıyorlar sonra
“Tam bir Ankara delikanlısıydı” diyorlar. Övüyorlar, övüyorlar
Yine söylüyorum “Sen sağken de badem gözlüydün babam”
Yüksek dağlardaki uzak ağaç görüntülerine,
Bulutların karmaşasına
Dalgalara, yakamozlara, guruplara
Gece uzaklardan gelirken
Yol kenarlarındaki çalıların garip şekillenişlerine,
Minicik bir hareket eder mi diye duvardaki resmine,
Uyumak üzereyken gelen tıkırtıyla irkilip
Evin dört köşesine bakıyorum hep
Karşıma çıkarsın diye.
Lanet olsun, yoksun!
Bir gece rüyama gir baba, kucakla beni,ıslak ıslak bir öp be!
Çok özledim, çok özledim anlıyor musun?
Çok özledim.
William Shakespeare
-Aslında hiç bir şey iyi veya kötü değildir. Her şey bizim onlar hakkında düşündüğümüze bağlıdır.
-Bazı yıkılışlar, daha parlak kalkınışların teşvikcisidir.
-Cehalet Tanrı’nın laneti olduğuna göre, bilgi göklere uçabileceğimiz kanatlardır.
-Düşüncelerin neyse hayatın da odur. Hayatın gidişini değiştirmek istiyorsan düşüncelerini değiştir.
-Erkeklere sevgilerini sık söyleyen kadınlar en az seven kadınlardır.
-Felaket, dost sayısını sıfıra indirir.
-Bazı yıkılışlar, daha parlak kalkınışların teşvikcisidir.
-Cehalet Tanrı’nın laneti olduğuna göre, bilgi göklere uçabileceğimiz kanatlardır.
-Düşüncelerin neyse hayatın da odur. Hayatın gidişini değiştirmek istiyorsan düşüncelerini değiştir.
-Erkeklere sevgilerini sık söyleyen kadınlar en az seven kadınlardır.
-Felaket, dost sayısını sıfıra indirir.
24 Eylül 2013 Salı
Yusuf Hayaloğlu
Ayrılık Hediyesi
şimdi saat sensizliğin ertesi
yıldız dolmuş gökyüzü ay-aydın
avutulmuş çocuklar çoktan sustu
bir ben kaldım tenhasında gecenin
avutulmamış bir ben...
şimdi gözlerime ağlamayı öğrettim
ki bu yaşlar
utangaç boynunun kolyesi olsun
bu da benden sana
ayrılığın hediyesi olsun
soytarılık etmeden güldürebilmek seni
ekmek çalmadan doyurabilmek
ve haksızlık etmeden doğan güneşe
bütün aydınlıkları içine süzebilmek gibi
mülteci isteklerim oldu ara sıra, biliyorsun..
şimdi iyi niyetlerimi
bir bir yargılayıp asıyorum
bu son olsun be..bu son olsun!
bu da benim sana
ayrılırken mazeretim olsun!
şimdi saat yokluğunun belası
sensiz gelen sabaha günaydın!
işi-gücü olanlar çoktan gitti
bir ben kaldım voltasında sensizliğin
hiç uyumamış bir ben...
şimdi dişlerimi sıkıp
dudaklarıma kanamayı öğrettim
ki bu kızıl damlalar
körpe yanağında bir veda busesi olsun
bu da benden sana
heba edilmiş bir aşkın
son nefesi olsun...
kafamı duvara vurmadan
tanıyabilmek seni
beyninin içindekileri anlayabilmek
ve yitirmeden, yüzündeki anlık tebessümü
bütün saatleri öylece durdurabilmek için
çıldırasıya paraladım kendimi
lanet olsun!
artık sigarayı üç pakete çıkardım günde
olsun be! ne olacaksa olsun!
bu da benim sana
ayrılırken şikayetim olsun
yıldız dolmuş gökyüzü ay-aydın
avutulmuş çocuklar çoktan sustu
bir ben kaldım tenhasında gecenin
avutulmamış bir ben...
şimdi gözlerime ağlamayı öğrettim
ki bu yaşlar
utangaç boynunun kolyesi olsun
bu da benden sana
ayrılığın hediyesi olsun
soytarılık etmeden güldürebilmek seni
ekmek çalmadan doyurabilmek
ve haksızlık etmeden doğan güneşe
bütün aydınlıkları içine süzebilmek gibi
mülteci isteklerim oldu ara sıra, biliyorsun..
şimdi iyi niyetlerimi
bir bir yargılayıp asıyorum
bu son olsun be..bu son olsun!
bu da benim sana
ayrılırken mazeretim olsun!
şimdi saat yokluğunun belası
sensiz gelen sabaha günaydın!
işi-gücü olanlar çoktan gitti
bir ben kaldım voltasında sensizliğin
hiç uyumamış bir ben...
şimdi dişlerimi sıkıp
dudaklarıma kanamayı öğrettim
ki bu kızıl damlalar
körpe yanağında bir veda busesi olsun
bu da benden sana
heba edilmiş bir aşkın
son nefesi olsun...
kafamı duvara vurmadan
tanıyabilmek seni
beyninin içindekileri anlayabilmek
ve yitirmeden, yüzündeki anlık tebessümü
bütün saatleri öylece durdurabilmek için
çıldırasıya paraladım kendimi
lanet olsun!
artık sigarayı üç pakete çıkardım günde
olsun be! ne olacaksa olsun!
bu da benim sana
ayrılırken şikayetim olsun
Aptal
İnsanları anlamak zor artık yada insanla karşılaşmak zor. Bunu biz mi yapıyoruz yoksa onlar kendilerini mi bu hale getiriyorlar?
Hayatını niye başkasına göre planlıyorsun ki? Biraz kendin olsan ne değişir ki. Hayat başkası olmak için çok kısa bunu aklından çıkarma. Başkalarına göre hareket edeceksen yaşamanın ne anlamı var ki. Önemli olsan senin sen olman ama sen hala aptalsın.
-Mustafa ŞAHAN
Hayatını niye başkasına göre planlıyorsun ki? Biraz kendin olsan ne değişir ki. Hayat başkası olmak için çok kısa bunu aklından çıkarma. Başkalarına göre hareket edeceksen yaşamanın ne anlamı var ki. Önemli olsan senin sen olman ama sen hala aptalsın.
-Mustafa ŞAHAN
ROL - VAZGEÇTİM
Vazgeçtim gözlerinden
Vazgeçtim sözlerinden
Bir ah de yeter
Sessizce kimsesizce
Gönderdim dudaklarımı
Öpme al yeter
Hiç tanımaz tenim ellerini
Bilmez yüreğim bilmez yüreğini

Ah bu koku bu ten bu dokunuş
Ah bu delilik sarsar bedenimi
Yok olmak zamanı şimdi
Vazgeçtim gözlerinden
Vazgeçtim sözlerinden
Bir ah de yeter
Sessizce kimsesizce
Gönderdim dudaklarımı
Öpme al yeter
Hiç tanımaz tenim ellerini
Bilmez yüreğim bilmez yüreğini
Ah bu koku bu ten bu dokunuş
Ah bu delilik sarsar bedenim
Vazgeçtim sözlerinden
Bir ah de yeter
Sessizce kimsesizce
Gönderdim dudaklarımı
Öpme al yeter
Hiç tanımaz tenim ellerini
Bilmez yüreğim bilmez yüreğini

Ah bu koku bu ten bu dokunuş
Ah bu delilik sarsar bedenimi
Yok olmak zamanı şimdi
Vazgeçtim gözlerinden
Vazgeçtim sözlerinden
Bir ah de yeter
Sessizce kimsesizce
Gönderdim dudaklarımı
Öpme al yeter
Hiç tanımaz tenim ellerini
Bilmez yüreğim bilmez yüreğini
Ah bu koku bu ten bu dokunuş
Ah bu delilik sarsar bedenim
EY SEVGİLİ...
Ey sevgili...
Heyben acıyla dolar da nefes alamazsan gel...
Huzur bulacağın kıyılarım senindir...
Umutların solar kurur da subulamazsan...
Beraber sulayalım gözyaşlarım senindir...
Kanadın kırılır da maviye uçamazsan ne güne duruyor al...
Kanatlarım senindir...
Çaresiz çilelere bir umut bulamazsan kendime ettiğim dualarım senindir...
Hz . Mevlan
Heyben acıyla dolar da nefes alamazsan gel...
Huzur bulacağın kıyılarım senindir...
Umutların solar kurur da subulamazsan...
Beraber sulayalım gözyaşlarım senindir...
Kanadın kırılır da maviye uçamazsan ne güne duruyor al...
Kanatlarım senindir...
Çaresiz çilelere bir umut bulamazsan kendime ettiğim dualarım senindir...
Hz . Mevlan
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)